ශුද්ධවූ අල් කුර්ආන් අර්ථ කථනය

තුර්කි පරිවර්තනය - රුව්වාද් පරිවර්තන මධ්‍යස්ථානය

Scan the qr code to link to this page

سورة الانشقاق - İnşikâk Suresi

පිටු අංක

වාක්‍යය

නියමිත පාඨයේ ප්‍රදර්ශනය
සීමා තීරයේ ප්‍රදර්ශනය
Share this page

වාක්‍යය : 1
إِذَا ٱلسَّمَآءُ ٱنشَقَّتۡ
Gök yarıldığı zaman.
වාක්‍යය : 2
وَأَذِنَتۡ لِرَبِّهَا وَحُقَّتۡ
Ve Rabbini dinleyip kendisine yaraşır şekilde boyun eğdiği zaman.
වාක්‍යය : 3
وَإِذَا ٱلۡأَرۡضُ مُدَّتۡ
Yer uzatılıp düzlendiği zaman.
වාක්‍යය : 4
وَأَلۡقَتۡ مَا فِيهَا وَتَخَلَّتۡ
İçinde ne varsa dışarıya bırakıp bütünüyle boşaldığı zaman.
වාක්‍යය : 5
وَأَذِنَتۡ لِرَبِّهَا وَحُقَّتۡ
Ve Rabbini dinleyip kendisine yaraşır şekilde boyun eğdiği zaman.
වාක්‍යය : 6
يَٰٓأَيُّهَا ٱلۡإِنسَٰنُ إِنَّكَ كَادِحٌ إِلَىٰ رَبِّكَ كَدۡحٗا فَمُلَٰقِيهِ
Ey insan gerçekten sen Rabbine doğru durmadan çalışıp çabalayacaksın, sonunda ona kavuşacaksın.
වාක්‍යය : 7
فَأَمَّا مَنۡ أُوتِيَ كِتَٰبَهُۥ بِيَمِينِهِۦ
Kitabı sağ eline verilecek kimseye gelince.
වාක්‍යය : 8
فَسَوۡفَ يُحَاسَبُ حِسَابٗا يَسِيرٗا
O kolay bir hesap ile hesaba çekilecek.
වාක්‍යය : 9
وَيَنقَلِبُ إِلَىٰٓ أَهۡلِهِۦ مَسۡرُورٗا
Ve o ailesine sevinçli dönecektir.
වාක්‍යය : 10
وَأَمَّا مَنۡ أُوتِيَ كِتَٰبَهُۥ وَرَآءَ ظَهۡرِهِۦ
Kitabı arkasından verilecek kimseye gelince.
වාක්‍යය : 11
فَسَوۡفَ يَدۡعُواْ ثُبُورٗا
Artık o da yok olmayı dileyecektir.
වාක්‍යය : 12
وَيَصۡلَىٰ سَعِيرًا
Ve alevli ateşi boylayacaktır.
වාක්‍යය : 13
إِنَّهُۥ كَانَ فِيٓ أَهۡلِهِۦ مَسۡرُورًا
Çünkü o, (dünyada iken) ailesi içinde sevinçli idi.
වාක්‍යය : 14
إِنَّهُۥ ظَنَّ أَن لَّن يَحُورَ
Çünkü o, hiçbir zaman (Rabbine) dönmeyeceğini sanırdı.
වාක්‍යය : 15
بَلَىٰٓۚ إِنَّ رَبَّهُۥ كَانَ بِهِۦ بَصِيرٗا
Hayır. Muhakkak ki, Rabbi onu görüyordu.
වාක්‍යය : 16
فَلَآ أُقۡسِمُ بِٱلشَّفَقِ
Yemin olsun şafak vaktine.
වාක්‍යය : 17
وَٱلَّيۡلِ وَمَا وَسَقَ
Geceye ve içinde topladıklarına.
වාක්‍යය : 18
وَٱلۡقَمَرِ إِذَا ٱتَّسَقَ
Dolunay haline geldiği zaman aya.
වාක්‍යය : 19
لَتَرۡكَبُنَّ طَبَقًا عَن طَبَقٖ
Muhakkak ki siz bir halden başka bir hale geçeceksiniz.
වාක්‍යය : 20
فَمَا لَهُمۡ لَا يُؤۡمِنُونَ
O halde onlara ne oluyor da iman etmiyorlar?
වාක්‍යය : 21
وَإِذَا قُرِئَ عَلَيۡهِمُ ٱلۡقُرۡءَانُ لَا يَسۡجُدُونَۤ۩
Onlara Kur’an okunduğu zaman secde etmiyorlar.
වාක්‍යය : 22
بَلِ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ يُكَذِّبُونَ
Aksine, kâfirler(Kur’an’ı) yalanlıyorlar.
වාක්‍යය : 23
وَٱللَّهُ أَعۡلَمُ بِمَا يُوعُونَ
Hâlbuki Allah, içlerinde ne sakladıklarını çok iyi bilir.
වාක්‍යය : 24
فَبَشِّرۡهُم بِعَذَابٍ أَلِيمٍ
Öyleyse sen onlara elem dolu bir azabı müjdele!
වාක්‍යය : 25
إِلَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ لَهُمۡ أَجۡرٌ غَيۡرُ مَمۡنُونِۭ
Ancak iman edip de salih ameller işleyenler başka. Onlar için bitmez tükenmez bir mükâfat vardır.
එවීම සාර්ථකයි