ئایهتی :
14
وَأَنَّا مِنَّا ٱلۡمُسۡلِمُونَ وَمِنَّا ٱلۡقَٰسِطُونَۖ فَمَنۡ أَسۡلَمَ فَأُوْلَٰٓئِكَ تَحَرَّوۡاْ رَشَدٗا
Bizden Müslüman olanlar da var, haksızlık edenler de (sapmış olanlar da) var. Müslüman olanlar, işte onlar doğru yola yönelenlerdir.
پیشاندانی وەرگێڕانەکانی تر
ئایهتی :
15
وَأَمَّا ٱلۡقَٰسِطُونَ فَكَانُواْ لِجَهَنَّمَ حَطَبٗا
Doğru yoldan sapanlara gelince, onlar Cehennem'e odun olacaklardır.
پیشاندانی وەرگێڕانەکانی تر
ئایهتی :
16
وَأَلَّوِ ٱسۡتَقَٰمُواْ عَلَى ٱلطَّرِيقَةِ لَأَسۡقَيۡنَٰهُم مَّآءً غَدَقٗا
Eğer onlar, doğru yolda istikamet üzere olsalardı, onlara bol bol su verirdik.
پیشاندانی وەرگێڕانەکانی تر
ئایهتی :
17
لِّنَفۡتِنَهُمۡ فِيهِۚ وَمَن يُعۡرِضۡ عَن ذِكۡرِ رَبِّهِۦ يَسۡلُكۡهُ عَذَابٗا صَعَدٗا
Bununla onları imtihan ederiz. Kim de Rabbinin zikrinden yüz çevirirse, onu çok ağır bir azaba sokar.
پیشاندانی وەرگێڕانەکانی تر
ئایهتی :
18
وَأَنَّ ٱلۡمَسَٰجِدَ لِلَّهِ فَلَا تَدۡعُواْ مَعَ ٱللَّهِ أَحَدٗا
Mescitler Allah’ındır. O halde Allah ile birlikte başkasına dua/ibadet etmeyin.
پیشاندانی وەرگێڕانەکانی تر
ئایهتی :
19
وَأَنَّهُۥ لَمَّا قَامَ عَبۡدُ ٱللَّهِ يَدۡعُوهُ كَادُواْ يَكُونُونَ عَلَيۡهِ لِبَدٗا
Nitekim Allah’ın kulu, ona dua/ibadet için ayağa kalktığında (Kur'an dinlemek için) az kalsın üzerine toplanıp doluşurlardı.
پیشاندانی وەرگێڕانەکانی تر
ئایهتی :
20
قُلۡ إِنَّمَآ أَدۡعُواْ رَبِّي وَلَآ أُشۡرِكُ بِهِۦٓ أَحَدٗا
De ki: “Ben ancak Rabbime dua ederim ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmam.''
پیشاندانی وەرگێڕانەکانی تر
ئایهتی :
21
قُلۡ إِنِّي لَآ أَمۡلِكُ لَكُمۡ ضَرّٗا وَلَا رَشَدٗا
De ki: “Benim size bir zarar vermeye de, sizi doğru yola iletmeye de gücüm yetmez.''
پیشاندانی وەرگێڕانەکانی تر
ئایهتی :
22
قُلۡ إِنِّي لَن يُجِيرَنِي مِنَ ٱللَّهِ أَحَدٞ وَلَنۡ أَجِدَ مِن دُونِهِۦ مُلۡتَحَدًا
De ki: "Beni kimse Allah'a karşı savunamaz ve ben O'ndan başka bir sığınak bulamam."
پیشاندانی وەرگێڕانەکانی تر
ئایهتی :
23
إِلَّا بَلَٰغٗا مِّنَ ٱللَّهِ وَرِسَٰلَٰتِهِۦۚ وَمَن يَعۡصِ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ فَإِنَّ لَهُۥ نَارَ جَهَنَّمَ خَٰلِدِينَ فِيهَآ أَبَدًا
(Benim görevim) ancak Allah'tan (gönderilenleri) ve (tebliğ olunması emrolunanları) tebliğ etmektir. Kim Allah’a ve elçisine karşı gelirse, onun için içinde ebedî kalacağı Cehennem ateşi vardır.
پیشاندانی وەرگێڕانەکانی تر
ئایهتی :
24
حَتَّىٰٓ إِذَا رَأَوۡاْ مَا يُوعَدُونَ فَسَيَعۡلَمُونَ مَنۡ أَضۡعَفُ نَاصِرٗا وَأَقَلُّ عَدَدٗا
Sonunda, kendilerine söz verileni gördükleri zaman, kimin yardımcısının daha güçsüz ve sayısının daha az olduğunu bileceklerdir.
پیشاندانی وەرگێڕانەکانی تر
ئایهتی :
25
قُلۡ إِنۡ أَدۡرِيٓ أَقَرِيبٞ مَّا تُوعَدُونَ أَمۡ يَجۡعَلُ لَهُۥ رَبِّيٓ أَمَدًا
De ki: "Size vadedilen yakın mı? Yoksa Rabbim onu uzak mı kıldı, bilmiyorum."
پیشاندانی وەرگێڕانەکانی تر
ئایهتی :
26
عَٰلِمُ ٱلۡغَيۡبِ فَلَا يُظۡهِرُ عَلَىٰ غَيۡبِهِۦٓ أَحَدًا
O, gaybı bilendir. Hiç kimseye gaybını bildirmez.
پیشاندانی وەرگێڕانەکانی تر
ئایهتی :
27
إِلَّا مَنِ ٱرۡتَضَىٰ مِن رَّسُولٖ فَإِنَّهُۥ يَسۡلُكُ مِنۢ بَيۡنِ يَدَيۡهِ وَمِنۡ خَلۡفِهِۦ رَصَدٗا
Ancak elçileri içinde razı olduğu başka. Çünkü O, bunun önünde ve ardında gözleri önündedir.
پیشاندانی وەرگێڕانەکانی تر
ئایهتی :
28
لِّيَعۡلَمَ أَن قَدۡ أَبۡلَغُواْ رِسَٰلَٰتِ رَبِّهِمۡ وَأَحَاطَ بِمَا لَدَيۡهِمۡ وَأَحۡصَىٰ كُلَّ شَيۡءٍ عَدَدَۢا
Böylece onların (peygamberlerin), Rablerinin gönderdiklerini hakkıyla tebliğ ettiklerini bilsin. (Allah) Onların üzerinde olup bitenleri çepeçevre kuşatmış ve her şeyi bir bir saymıştır (kaydetmiştir).
پیشاندانی وەرگێڕانەکانی تر